Tepki İnsanları

Türkiye’de acayip garip bir internet kesimi var. Bu insanlara ben “tepki insanlari” diyorum. Açıkcası bu tip insanlarla çevrili olmak beni biraz korkutuyor… Biraz daha açmak gerekirse Hürriyet, Milliyet veya büyük Türkçe internet sitelerine yorum yazan bu tepki insanlarının ortak çok ilginç bazı özellikleri var.

Mesela yüksek bir kısmı (%60-65) kesinlikle herşeyi büyük karakterlerle yazıyorlar. Sanırım bir çeşit haykırma olması lazım bunun. Yani adam bağırıyo… Bir başka özellikleri de noktalama işaretlerini kesinlikle kullanmamaları. Bütün “tepki”lerini bir cümle halinde kusup ortaliğa bırakıyorlar. Bunlardan bir kaçını asağıda örneklerle göstereceğim.

Ayrıca bu insanlar kesinlikle uzlaşmacı, yapıcı eleştirici şeyler söylemiyorlar. Hep ama hep söyleniyorlar. (Biraz benim gibi desene 🙂 Devamlı başkalarını suçluyorlar. Devlet nerede, baykal ne yaptı, başbakan niye oyle dedi kardeşim, muhalefet küçük atsın da civcivler de yesin filan gibi alakasız, beyin özürlü yorumlar…

Sayın tepki insanları, belki herşeyi manyak gibi viral bi şekilde email/facebook zincirleriyle oraya buraya gonderen insanlar sayesinde bu yazdıklarım bir umut 10 nanosaniye kadar gözünüze çarpar da iki adım geri atip düşünürsünüz. Unutmayın ki sizler gibi, bazı akıllı insanlar da yorum yapmaya calışıyor, ne yazik ki sizin gerzek yorum kirliliğinde her akıllı yazılan şey uzayda toz zerresi gibi kaybolup gidiyor. (Bkz: bilgi kirliliği)

Önce örnekler, sonra da düzgün yorum yazmak için bazı öğütler:

Hürriyet:

Bir başka Hürriyet:

Bu da bir Radikal yorumu:

Nasıl düzgün yorum yazılır:

  1. İmla kurallarına dikkat et, eğer uzun cümle kurmayı başaramıyorsan, cümlelerini küçük küçük parçalara böl.
  2. Noktalama işaretleri kullan. Hem yorumun okunur olur, hem de ne demek istediğini sen bile daha rahat anlarsın.
  3. Her şeyi büyük harfler kullanarak yazma. Internet etiğinde (netiquette) büyük harf bağırmak demektir. Gerçek hayatta nasıl bağıran bir kişiyi dinlemek zor ve sıkıcıysa, internet ortamında büyük harflerle yazılan yorumları okumak ve anlamaya çalışmak o kadar zor ve sıkıcıdır. (Özellikle madde 2 ve 3 birleşince)
  4. Yorum yazmak ve yorum söylemek arasındaki farki bil. Birisi konuşma dili öbürü yazı dilidir. Kimse senden Ömer Seyfettin, Reşat Nuri Güntekin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu olmanı beklemiyor, ama yazı diline sahip çık, çünkü okumak ve duymak arasında büyük farklar var. (Örnek: yazıda beden dili yok)
  5. Konuyu anlamıyorsan bağırmakla vakit kaybetme, kenara çekil anlayan birisinin yorumlarını oku. Kimse sen: başbakan nerde, devlet nerde diye bağırınca başbakan ve devletten not kırmayacak, bari görüntü kirliliği yaratma.
  6. Kitleleri hareketlendirecem, lider olacam, herkes boyle olmalı, kimse elini taşın altına sokmuyo, ben bi facebook gurubu kurayım bak neler olacak şeklinde olaya yaklaşarak birşeyler yaptım/yapacağım sanma. Facebook gurubu kurmakla hiç bir ideal gerçekleşmedi. İdealler sonucu Facebook gurupları kuruldu, o ayrı…
  7. Cidden birşeyler yapmak istiyorsan öncelikle noktalama işaretlerini kullanmakla başla, sonra güzel yazılar yaz, insanları düzgün argümanlarla ikna etmeye çalış, ikna olmayanlar olacaktır ve onlar da senin gibi gerzek yorumlar yazdığında onları uyar. Bahamalardaki geceliği 4000 $ olan otellerin powerpoint slaytları yerine bu yazıyı onlara gönder mesela. (Daha da iyisi bu yazıyı geliştir ama piç etme…)
  8. Toleranslı ol. Karşındaki ne demek istiyor anlamaya caliş… (senin gibi gerzek yorumlar yaziyorsa anlaman zor tabii. Anla ben neler cekiyorum…) Tolerans tartışmanın en önemli kısmıdır, yorumlarınla bir tartışmaya katılıyorsan bunu unutma!

Bunlar sadece benim aklima gelen 9 şey mutlaka daha iyisi olacaktır ama işe bunlarla başlayabilirsiniz tepki insanları. Böylece belki kökten bir mantıklı yapılaşmaya gidebiliriz. Belki beyinsiz yorumları azaltarak ortama biseyler katmak isteyen tepki insanlarinin gerçek isteklerini anlayabiliriz.

Daha temiz bi internet dileğiyle!
Emre Saglam – 3 Şubat 2009.